Sevgili Okuyucular

Değerli Dostum Adnan Köse’yi yine çok sevdiğim ve saydığım bir arkadaş aracılığıyla tanıdım. Tanışmamızdan kısa bir süre sonra kendisine TÜRRK HABER Gazetesine yazması önerisinde bulunduk. Zira kendisi eski bir gazete patronu ve yazar. Çok güçlü bir kalemi olduğu kadar, çok ta zengin bilgi ve birikim dağarcığı var. Bunu keşfetmek için kahin olmaya da gerek yok. Kısa bir dostluktan sonra bunu gördük.

Sağolsun kendisi de bizleri kırmadı. (bizleri derken Sıla Zeynep ALAŞALVAR’ı da kastediyorum. Tanışmamıza vesile olan zaten kendisidir.) Kısa bir dostluk sürecinden sonra Adnan KÖSE’de TÜRK HABER yazı ailesine katıldı. Onun katılımıyla daha da güçlendik. “Arkanı ya ağa’ya yada dağa dayayacaksın” bir deyim vardır. Bizde TÜRK HABER Gazetesi olarak, Adnan KÖSE’nin aramıza katılımıyla daha da güçlendik. Sanki arkamızda güçlü bir dağ varmış gibi olduk. Ya da ben öyle hissediyorum.

Kendisi aramıza sadece yazar olarak katılmadı. Biz kendisini gazetemizin Türkiye sorumlusu, baştemsilcisi ve danışmanı olarak görüyoruz. Keza öyle de.

Yazacağı kitabın ismini de “TÜRK HABER’le Gazetecilikte 2. Dönem” olarak düşünmüş. Bu bizim içinde bir onurdur.

Gururdur...

Şereftir...

Bu onurun, bu grururun yanı sıra sevindiğimiz bir başka taraf daha var. Daha önce gazete patronu olan Adnan Bey, bazı nedenlerden dolayı meslekten kopmuş. Mesleğe sanki küsmüştü. Bizler dargın olan iki samimi dostu barıştırdık. Onları tekrar kucaklaştırdık.

Nasıl ki; etle-tırnağın ayrılması mümkün değilse bir gazetecinin yazılarından ve okurlarından ayrı kalması mümkün değildir. Belli bir süre dargınlıklar-kırgınlıklar olabilir. Ama bu sürekli olmaz…

Olmamalıdır…

Gazeteciler topluma mal olmuş kişilerdir.

Toplumun sesidirler...

İnsan gerek gazeteci gerekse yazar olarak, yazmaya alıştımı bir daha duramaz. Nasıl ki bir sigarakolik o dumanı içine çekmeden yapamaz. İşte iyi bir gazeteci de yazmadan duramaz. Çünkü o mürekkebin, o kağıdın kokusunu ciğerlerine çekmiştir. Ciğerler alışmıştır bu kokuya tekrar ister. Siz ne kadar direnirseniz, direnin eninde-sonunda mağlup olursunuz. Bende öfkelendiğim zaman defalarca yazmamaya karar verdim. Ancak öfkem geçtiği zaman tekrar başladım. Hem de kuzu kuzu...

İşte Adnan Beyin aramıza tekrar dönmesinde yukarıda saydığım etkenler rol oynamıştır diye düşünüyorum. İyi ki yazmaya başladı. Onunla gazetemiz güçlü bir kalem kazandı.

Gelelim onun değindiği konulara; ilk yazısında gazeteyi ve gazeteciliği tarif etti. Yılların tecrübesinin gözüyle bu tarife katılmamak mümkün mü?

Zaten arif olana, tarif gerekmez.

İkinci yazısında Karasu ilçesini ve Kaymakam Dr. İlker GÜNDÜZÖZ’u irdeledi. Üçüncü yazısında TSK’nin operasyonunu konu etti. Bir sonraki yazısında şu anda Trabzon Valisi olan Nuri Okutan’ı “Sıra dışı bir Vali” olarak bizlere tanıttı. Tesadüf mü dür bilmiyorum ancak güzel bir zamanla olarak görüyorum. Adnan beyin yazısından kısa bir süre sonra Hürriyet Gazetesinde, Yalçın Bayer’in köşesinde Vali Nuri Okutan’ın Trabzon’da yaptığı çalışmalarla ilgili yazıyı okuyunca, onun tecrübesine, bilgisine ve birikimine bir kez daha şahit oldum. Böyle bir yazarı kadromda bulundurmaktan, onunla birlikte çalışmaktan bir kez daha mutlu oldum. Gurur duydum. Yalçın Bayer, köşesinde Vali Okutan’ın sıra dışı bir vali olduğunu ve özellikle Trabzon’a gönderilmiş olduğunu vurguluyordu. Bunu sevgili dostum Adnan Bey daha önce söylemiş ve yazısında konu etmişti.

Adnan KÖSE, diğer yazılarında hem Sakarya’nın ilçelerini hem de vitrindeki insanlarını konu ederek, TÜRK HABER okuyucularına tanıttı. Hala da tanıtmaya devam ediyor. Kendisi Trakya’lı (Lüleburgaz) ancak doğma-büyüme hakiki bir Sakarya’lıdan daha fazla Sakarya’ya sahip çıktı. Sakarya’nın tanıtımını yaptı. Bence Valilik kendisine “Üstün Hizmet Ödülü” vermelidir. Bir Sakarya’lıdan daha fazla Sakarya’ya sahip çıkan ve karşılıksız Sakarya’nın tanıtımını yapan bir kişi bunu hak ediyor.

Yazılarında Sakarya ve ilçelerini öyle akıcı bir uslup ile tanıtıyor ki, görmediğimiz halde şu anda Sakarya’yı çok iyi tanıyor gibiyiz. Herhalde bu senenin sonuna kadar Sakarya’yı   A’dan Z’ye tanıyacak ve tanıtacağız.

“TÜRK HABER’le Gazetecilikte 2. Dönem” kitabının Sakarya’da hatta Türkiye genelinde çok büyük bir ilgi göreceğini düşünüyorum. Hatta bu kitapla birlikte Adnan KÖSE’nin yeni bir akım başlatacağını seziyorum. Bu tarzda bir kitabın yazıldığına pek şahit olmadım.

Bu kitap sanki Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi gibi. Adnan Köse’de Sakarya ve ilçelerini sanki bir Evliya Çelebi gibi dolaşıp Türkiye, Avrupa hatta dünya genelinde tanıtıyor.

Adnan KÖSE, yazar olarak üzerine düşen görevi bir Sakarya’lıdan daha fazla yaptı. Kitap piyasaya çıktıktan sonra sıra Sakaryalılara geliyor. Umarım onlarda bu kitaba ilgi göstererek sayın Köse gibi yazarların önünü açarlar.

Saygı ve Sevgilerimle

Tevfik KARA